korkularımız

Korku, insan organizmasının psikolojik ve fiziksel bütünlüğünü tehdit eden.içten ve dıştan gelen uyarılara karşı gösterilen doğal bir tepkidir.
İnsanın kişisel bazı istek ve arzuları,toplumsal yargılar veya baskılardan dolayı yerine getirilmez.Bir kısım arzular zaten bilinç dışıdır.sürekli benliği zorlamaya ve bilinç düzeyine çıkmaya çalışır.Bu dürtüler çevresel baskılardan dolayı kişiyi sıkıntı ve korkuya sevk,eder.Bazen benliğini,savunma mekanizmaları devreye girerek istek ve dürtüleri korkulan bir nesneyle yer değiştirir.Böylece fobi dediğimiz korkularımız ortaya çıkar.
Birde çok açık olarak diğer bir insandan ,hayvandan veya herhangi bir durumdan tehlike,saldırı ile karşılaşılabilir.Bu durumda kişilerin korku duymaları çok doğaldır.insan bu pozisyonda ya bu tehlikeden uzaklaşmaya,kaçmaya ya savaşmaya ya da teslim olmaya meyleder.
Yeni ve yabancı olan her şey insana ürküntü verir.deprem,sel,fırtına,gök gürültüsü gibi doğal olaylar kazalar da insanları korkutur.
Çocukluk dönemi korkuların daha fazla yaşandığı ve algılandığı bir kesittir.küçük çocuklar gerçekle hayali ayırd edemedikleri ve hep somut düşündüklerinden dolayı çok korkarlar.Bu yüzden onları "torbacıyla",hortlakla.cinle,periyle korkutmamak gerekiyor.İnsanoğlu içinden ve çevresinden gelen korkularla baş edip onları yene ,yene olgunlaşır.Bedensel ve zihinsel yetenekler artıkça korkularla baş etme daha kolaylaşır.Herkesin kendisine göre bir korkusu olabilir.Bireyin ebeveynlerinin korku düzeyleri,nelerden korktukları,bireyin kişiliğinde belli oranlarda yer eder.çevresel şartlarda çocukları korkak ve ürkek şekillendirebilir.Korkulan olaylar,durumlar,ve objeler kültürel özelliklere göre,de değişir...
Fobisi olan kişide fobi nesnesi ile karşılaşıldığında anksiyete(bunaltı)belirtileri ortaya çıkar.ki bunlar;
Göğüste ağrı ve büyük bir sıkıntı
Taşikardi(kalbin yerinden fırlayacakmış gibi hızlı çalışması)
Titreme ve sarsılma,bazen bayılacakmış gibi olma.
Nefes darlığı,boğazda düğümlenme.boğulma hissi.
Baş dönmesi,düşecek veya bayılacak korkusu.
Terleme.
Kızarma,ateş basması.
Bulantı,karın ağrısı.
Elinde olmadan bir şeyler yapma korkusu.
Yukarıdaki belirtiler esasında panik nöbetlerinde ortaya çıkabilen belirtilerdir.Fakat panik nöbeti(Panik Bozukluğu Hastalığına bağlı olan nöbetler) Herhangi bir fobi nesnesi olmadan ortaya çıkar.çoğunluklada bir kalp krizi gibi değerlendirilip kardiologlara veya dahiliyecilere gidilir.yapılan tahlillerde,çekilen kalp elektrolarında,Ekokardiogramlarda hiçbir anormallik saptanmaz.çoğu kerede bu hastalara"bir şeyin yok,kafayı takma denir,oysa hastanın bir şeyi vardır ve kafası doğal olarak takılmaktadır.Bu bir şey psikiyatrik bir hastalıktır ve panik nöbetleri iyi bir tedaviyle 3-4 haftada kontrol altına alınabilmektedir.psikiyatrise ulaşana kadar gereksiz onlarca tetkik yapılmakta,bir sürü zaman kaybı olmakta korku ve panik daha da artmakta ve zamanla AGORAFOBİ dediğimiz tablo ortaya çıkmaktadır.
NEDİR AGORAFOBİ?
Kaçmanın zor olabileceği( Ya da sıkıntı verebileceği)ya da panik atağı olması durumunda
Yardım sağlanamayabileceği yerlerde ya da durumlarda bulunmaktan korkma agorafobi olarak tanımlanmaktadır.Agorafobi yalnız başına çok az görünür.Daha çok Panik Bozukluğu hastalığı ile beraberdir.Agorafobinin temelinde olası panik nöbeti geçirme ve oradan çıkamama,tıkanıp kalma,hiçbir seçeneğinin olmaması korkusuyla hareket ediyor ve yaşamında kısıtlıklalar ortaya
Çıkıyorsa agorafobi başlamış demektir.
Bu insanlar trenlere,otobüslere,vapura,uçağa binemezler.bazen büyük sıkıntılarla,anksiyete ile seyehat edebilirler.agorafobili insanlar kapalı,karanlık,kalabalık mekanlarda bulunmaktan kaçınabilirler.
Zamanla dört duvar arasına sıkışıp,mesleki ve sosyal yaşamını kaybeden insanlar olarak karşımıza çıkabilirler.Tabiiki aklı başında olan bu insanlarımız geldikleri bu noktada ciddi depresyonda geliştirebilirler.çünkü başına bir şey gelecek korkusu ile herhangi bir sosyal faaliyette bulunamayıp,hayatın içinden adeta çekilmekte,yaşamları sıfır noktasına gelmektedir.pek tabiiki bütün agorafobik,ler böyle değildir,fakat her zaman bu riski taşırlar.
Fobiler içerisinde en sık görülen agorafobi olmakla beraber,özellikle bizim toplumumuzda"Sosyal Fobi"de çok yaygındır.Toplumda herhangi bir ortamda bulunurken konuşurken ,bir iş yaparken bu kişilerin yüzü kızarır,elleri titrer ve terler.sosyal fobisi olan insan sanki kendisini küçük düşürecek bir şey yapacakmış gibi bir düşünce içerisindedir.Bundan dolayı da bu kişiler toplum içine girmekten kaçınırlar.girmek zorunda kaldıklarında ise yukarıda belirtiğimiz belirtiler ve sıkıntı ortaya çıkar.Baskılı aile ve okul ortamında yetişen bireylerde sosyal fobi adeta bastırılmışlığın ve kendine güvensizliğin ifadesidir.Diğer yandan belli bazı durum ve objelere karşıda korku vardır ki,buna"özgül fobi denilmektedir.örneğin kediden,fareden,hamam böceğinden,köpekten,vs.korkma fırtına,kapalı yer,karanlık ve yükseklikten korkmada sıkça rasladığımız özgül fobilerdir.
Fobilerin tedavisinde ilaç ve psikoterappi beraber uygulandığında,veya hipnozla çok iyi sonuçlar alınmaktadır.
EN SIK GÖRÜLEN KORKULAR:
Aklını yitirme intihar etme korkusu
Eşcinsel olma korkusu
Kan fobisi ve yaralanma,sakat kalma fobisi
Hastalanma fobisi (Kuduz,AIDS vs)
Kedi ,köpek,böcek ve diğer hayvan fobileri
Doktor,dişçi korkusu
Kapalı yer"
Yükseklik"
Uçma ve uçak korkusu
Cinsel ilişki korkusu
Ölüm fobisi
Yalnızlık
Gelecek korkusu
Sosyal korku
Beden görünümüyle ilgili fobiler
Kişinin kendisine veya bir başkasına zarar verme korkusu
Deprem,sel,heyelan,kaza korkusu
Şimşek,yıldırım fobisi
Terörden zarar görme fobisi
Bizim toplumumuzda en fazla görülen sosyal fobidir.yaklaşık 100 insanda 10-15 inde görülebilir.Bu takiben ölüm korkusunun hakim olduğu"Panik Atakları'da %10 15 arasındadır.Günümüzde Panik Atakları nedeniyle insanlar kardiyoloji Dahiliye ve Nöroloji uzmanlarına ve acillere başvurmaktadırlar.Durup dururken kalpleri hızlı çarpmakta,nefesleri tıkanmakta,kalp krizi geçiriyorlarmış gibi bir an yaşarlar.hastaların çoğu o an öleceklerini hissedip,yakında kim varsa yardım almaya ve doktora yetişmeye bakarlar.yapılan tetiklerde bir şey saptanmaz,hastaya"bir şeyin yok" denir fakat panik ataklar tekrarladığı için kişi her an ölümü bekler hale gelir.ve hep yanında birileri olsun ister,kalabalık kapalı yerlere,büyük açık mekanlara giremez.Vasıtaları kullanamaz hale gelirler,Bir çoğu yanında ilaçlar su,tansiyon aleti ve doktor hastane,yakınlarının telefon ve adreslerini taşımaya başlarlar.Sosyal Fobik insanlar sosyal ortamlarda,herhangi bir nesneye veya duruma bağlı fobisi olanlarda bu durumlarda bir çeşit"Panik Atağı" yaşarlar.
Panik Atağı Belirtileri!
Kalbin hızlı çarpması ve bunu hissetme
Göğüste sıkışıklık,ağrı,sol kola vuran ağrı ve uyuşma
Boğazda düğümlenme hissi tıkanıyor olma duygusu
Baş dönmesi,vücutta uyuşma,yanma karıncalanma hissi
Midede şişkinlik,gaz,bulantı çıkarma hissi
O an Tansiyon yükselmesi bazen,de düşmesi
Tahlillerde kalbe beyne ait bir bozukluğun saptanmayıp,bazı hastalarda kolesturolün"yüksek çıkması(EKG,EEG Tomografi vs normal çıkar)
Her şeyi bulanık,sisli görme,kendine ve çevreye yabancılaşma hissi
Aklını kontrolünü yitirme ve en önemlisi o an ölme korkusunun yaşanması
Sık,sık tuvalete gitme isteği
Nöbet sonrası,halsiz,yorgun ve isteksiz olma hali
Panik krizi çok yaygın,fakat hekimler ve vatandaşlar tarafından tanınmayan bir hastalıktır.Psikiyatriste gelene kadar hastaların çoğunun maddi manevi kayıpları olmaktadır.Bir çoğu zamanla depresyona girmektedir.Çünkü bir türlü tedavi olamamış ve umutsuzluğa kapılmıştır.Diğer korkularda %1-10 arasında değişen oranlarda görülebilmektedir.çoğunlukla birkaç fobi bir arada bulunmaktadır ülkemizdeki depremle beraber her an deprem olabilir korkusu,da çok yaygın hale geldi% 20 -30 civarında insan bunu yoğun yaşamaktadır. Bütün fobilerin özellikle Panik Atağına bağlı ölüm fobisinin tedavisi vardır.ilaç ve psikoterappi birlikte kullanılmaktadır.